Hibrit Ameliyathane ile Türkiye Cerrahisinde Yeni Bir Çağ!
Anadolu Sağlık Merkezi, Hibrit Ameliyathane teknolojisi ile cerrahi müdahalelerde çığır açıyor! Bu teknoloji, ameliyat sırasında hem cerrahi müdahaleyi hem de görüntüleme tekniklerini aynı anda kullanarak, operasyonların başarı oranını artırıyor.
Özellikle kalp ve damar cerrahisi, nöroşirürji ve onkolojik cerrahilerde büyük bir avantaj sağlayan Hibrit Ameliyathane, hastaların daha hızlı iyileşmesine ve komplikasyon riskinin azalmasına yardımcı oluyor. Türkiye’de bu teknolojiyi başarıyla uygulayan Anadolu Sağlık Merkezi, sağlık turizmi alanında da öncü bir rol üstleniyor.
Hibrit ameliyathanede kullanılan teknolojiler:
Hibrit Ameliyathanelerimizde kullanılan sağlık teknolojileri şunlardır:
- O-ARM CT
- Nöro-Navigasyon Sistemi
- Yeni Nesil Floresan Filtreli Mikroskop
- İntraoperatif Nöromonitörizasyon
O-ARM CT
O-ARM CT (O-KOLLU TOMOGRAFİ)
Yeni nesil görüntüleme sistemi olan mobil tomografi cihazı ile ameliyat sırasında bilgisayarlı tomografi çekilebilmektedir. Bu teknoloji ile hem beyin, hem spinal (omurga-omurilik cerrahisinde) 2 veya 3 boyutlu olarak görüntüleme yapılabilir. Görüntüleme 13 saniye gibi kısa bir sürede 360° ve 3 boyutlu olarak yapılabilmekte ve ameliyat masası üzerindeki hastanın ilgili bölgesi hakkında bilgi alınabilmektedir. Sistemin robotik pozisyonlama özelliği sayesinde, ameliyathanede çok hızlı bir şekilde hasta masasına yanaştırılabilir ve çekim yapılarak tomografi imajları elde edilebilir. Ayrıca tek turda görüntü aldığı için diğer standart tomografi cihazlarına göre üçte bir oranında daha az radyasyon miktarı ile aynı görüntü kalitesinde imajlar ameliyat sürecinde izlenebilmektedir.
Özellikle yaşlılığa bağlı omurga şekil bozukluklarında, omurilik kanalındaki basılarda, omurga tümörlerinde, çocukluk çağı ve gençlik dönemi omurga eğriliklerinde, omurganın bazı gelişimsel hastalıklarında ve travmaya bağlı kırılma ve çıkmalarda vidalama (platin yerleştirme) ameliyatlarında sıklıkla kullanılmaktadır.
Omurgaya vida yerleştirilmesi gereken yer anatomik bölgeye göre değişmekle birlikte 1-2 mm hassasiyet ile tespit edilmelidir. Omurga vidalama ameliyatları yakın zamana kadar skopi denilen C kollu ve 2 boyutlu görüntü verebilen röntgen cihazıyla yapılmaktaydı. Bu ameliyatlarda, vidaların istenmeyen bir bölgeye gitme ihtimali nedeniyle hasta yeniden operasyona alınabiliyor, bu da enfeksiyon riskini ve hastanın yatış süresini uzatıyordu. Ancak 3-boyutlu tomografi görüntüsü alabilen O- Arm CT teknolojisiyle gerçekleştirilen vidalama ameliyatlarında başarı oranı artarken, hata payı sıfırlanıyor. Ayrıca O-Arm-CT cihazı ile uyumlu çalışan ve tüm hedefleri ileri derecede hassasiyetle gösterebilen nöronavigasyon sistemi de aynı anda kullanılarak ameliyat başarı şansı daha da artırılmaktadır. Dolayısı ile 1-2 mm hassasiyetle omurilik ve sinir kökleri yaralanma riskini neredeyse yok ederek, güvenle ameliyat yapılabilmektedir.
O-Arm CT sistemi sayesinde, ameliyatın son aşamasında steril şartlarda tomografi çekilerek hastanın tekrar ameliyat edilmesini gerektiren istenmeyen durumlar (örneğin; omurga vidalama işlemlerinde vidanın yanlış yere girmesi, beyin ameliyatlarında ameliyat bölgesinde kan birikmesi vb.) en aza indirilmektedir.
O-Arm cihazı ile gerçekleştirilen omurga vidalama ameliyatlarının avantajları;
- Her aşamada cerraha kritik bilgi verir, ameliyatın tekrarlanma riski azaltılmış olur.
- Hasta daha az radyasyon alır.
- Daha küçük ameliyat kesisi ile, hastaya hızlı iyileşme imkanı sağlar ve kanama azalır.
- Bu sistem kompleks ameliyatların taşıdığı büyük riskleri en aza indirir.
- Enfeksiyon riskinin azalmasını sağlar. Vidaya bağlı felç riski en düşük orana iner.
Nöro-Navigasyon Sistemi
Yeni nesil nöronavigasyon ”yön bulma veya yönlendirme” sistemidir. Beyin içerisinde veya omurilik cerrahisinde gidilecek bir hedef için GPS teknolojisine benzeyen bir sistemle koordinatları hesaplar ve cerrahın 3-boyutlu taranmış imajları görmesini sağlar. Bilgisayar teknolojisinin üst düzey tasarımı olan ”nöronavigasyon” ile beyin cerrahisinde hedeflenen lezyona büyük doğruluk derecesiyle (1 mm’den düşük hassasiyetle) yaklaşılıyor ve ameliyatta sağlıklı dokuda oluşabilecek zarar en aza indiriliyor. Bu yöntemde, ameliyat öncesinde hastanın MR ve/veya CT’si çekilir ve navigasyon aletine aktarılır. Böylece ameliyat sırasında gerçek zamanlı navigasyonla hastanın beynindeki ve omurgasındaki çeşitli risk bölgeleri görülebilir ve ona göre planlama yapılır. Nöronavigasyon sistemi ile cerrahi bölge koordinatları hesaplanmakta, minimal bir sapmayla hedefe ulaşılmaktadır. Böylece, cerrahi başarıyı artırmakta, ölüm ve sakatlanma riskleri en alt seviyeye inmektedir.
Bu yöntem diğer teknolojilerle bir arada kullanılabildiği gibi tek başına da kullanılabilmektedir. Küçük ve derin yerleşimli tümör ve benzeri tüm durumlarda sadece küçük bir giriş deliği yardımı ile stereotaksik biyopsi yapılabilmekte, yani ince bir iğne ile direkt o bölgeye milimetrik olarak ulaşılıp doku örneği alınabilmektedir. Alınan bu doku örneğinin patolojik incelemesi sonucunda hastanın hangi tedavi yöntemi ile tedavi edileceği belirlenmektedir.
Nöro-navigasyon sisteminin avantajları;
- Hassas anatomi üzerinde kusursuz ilerleyerek kritik yapılardan uzak durur.
- Ameliyat daha minimal invazif sınırlarda yapılır (Küçük ameliyat kesisi ile ameliyat süresi kısalmaktadır).
- Hastanın sağlıklı anatomisini bozmayarak daha güvenli ameliyat imkanı sağlar.
Yeni Nesil Floresan Filtreli Mikroskop
Beyin ve omurilik tümörlerinin tedavisi mikrocerrahidir. Tümörlerin tamamının çıkarılması (rezeksiyon miktarının artırılması) hastaların prognoz ve sağ-kalımlarını etkileyen en önemli faktördür. Tümör cerrahisinde en büyük zorluk, tümör dokusunun normal dokudan ayrılmasıdır. Standart normal bir cerrahi mikroskobu ile bunu başarmak bazen sorunlu olabilmektedir. Oysa yeni nesil mikroskoplarla, özel ışık filtreleri kullanılarak, örneğin floresan ile boyanmış tümör dokusu normal sinir dokusundan kolaylıkla ayırt edilebilmektedir. Dolayısıyla, nöronavigasyonla birleşen özel ameliyat mikroskobu sayesinde daha küçük bir kesi ile tümörün en az hatayla maksimum çıkarılmasını (rezeksiyonunu) sağlamaktadır. Türkiye’de sadece belirli hastanelerde bulunan bir sistemdir. Tümör ameliyatları dışında, beyin damar hastalıklarının ameliyatlarında da ameliyat sırasında hastaya damardan verilen özel madde sayesinde mikroskobumuzun filtresi ayarlanarak, beynin damarlarını gösterebilmekte, yani beyin damar anjiyografisi yapılabilmektedir. Bu sayede henüz ameliyat bitmeden beynin damarsal ağı görülebilmektedir. Bu da beyin damar bozukluklarının daha güvenle cerrahi olarak tedavi edilme şansını yükseltmektedir.
Floresan Kılavuzlu Tümör Cerrahisi hastanemiz Beyin ve Omurilik Tümörleri Merkezi’nde hibrit ameliyathane koşullarında intraoperatif görüntüleme, nöronavigasyon ve nöromonitörizasyon teknolojileri ile bir arada başarıyla uygulanmaktadır.
İntraoperatif Nöromonitörizasyon
Beyin tümörü ve omurga ameliyatlarına bağlı sinirlerde gelişebilecek hasarı (felç riskini) en aza indirmek için, ameliyat sırasında hastanın saçlı deri, kaslar üzerine yerleştirilen elektrotlar sayesinde elektrik uyarıları verilerek beyin, omurilik, sinir kökleri ve refleks yolların monitörde sürekli izlenmesini sağlayan sistemdir. Ameliyat boyunca Nöroloji uzmanı tarafından takip edilen değerlerde bir değişiklik olduğunda cerrahı uyarmaktadırlar. Böylece hastada geri dönüşümsüz bir hasar (felç gibi) gelişmesi önlenerek yaşam kalitesinin düşmesi engellenmiş olur. Hasta kısa sürede ev ve iş hayatına geri dönebilmektedir.